GAİP VE KAÇAKLARIN YARGILANMA SÜRECİ

19 Ocak 2022 karal_karal 0 Comments

GAİP SANIK NEDİR?


Gaiplerin yargılama sürecine ilişkin düzenlemeler Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 244-246 maddelerinde düzenlenmiştir. Gaip sanık hakkında bir yargılama olduğunu bilmeyen veyahut aşağıdaki sebeplerden ötürü yargılamaya katılamayan kişiye denir. İradi ve bilinçli olarak yargılamadan kaçan kişi kaçak sanık olarak adlandırılır.

Madde 244 – (1) Bulunduğu yer bilinmeyen veya yurt dışında bulunup da yetkili mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanık gaip sayılır.
İlgili madde hükmünden de görüleceği üzere bir kimsenin gaip sanık olarak nitelendirilebilmesi için aşağıdaki üç durumdan birinin var olması gerekmektedir.
Sanığın bulunduğu yer mahkeme tarafından bilinmemeli
Sanık yurt dışında bulunuyorsa örneğin uluslararası iade anlaşmaları nedeniyle yurtdışındaki kimse mahkeme önüne çıkarılamıyorsa
Yetkili mahkeme sanığın yurt dışından getirilmesini uygun görmüyorsa

GAİP HAKKINDA YAPILABİLECEK İŞLEMLER NELERDİR?

Madde 244/2) Gaip hakkında duruşma açılmaz; mahkeme, delillerin ele geçirilmesi veya korunması amacıyla gerekli işlemleri yapar.

Gaip hakkında duruşma yapılamamasının temelini CMK’nın m.193/1 hükmü oluşturur. Zira bu hükme göre herhangi bir nedenle mahkemede hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz. Ancak her ne kadar duruşma yapılamasa da yukarıda kanun maddesinde yer aldığı üzere duruşmaya hazırlık işlemleri olan delillerin ele geçirilmesi ve korunması amacına ilişkin işlemler yapılabilir. Örneğin koruma tedbiri olarak hakim sanığın yakalanması için yakalama emri çıkarabilir. Ancak gaip sanık hakkında tutuklamaya ilişkin bir karar verilemez. Gıyapta tutuklama kararı sadece kaçak sanıklar bakımından CMK’nın m.148/5 hükmünde düzenlenmiştir.

“Kaçak hakkında 100 üncü ve sonraki maddeler gereğince, sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından yokluğunda tutuklama kararı verilebilir.”

KAÇAK ŞÜPHELİ VE KAÇAK SANIK NEDİR?

Kaçak sanığa ilişkin düzenlemeler Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 247 ve 248. Maddelerinde düzenlenmiştir.

“Madde 247 – (1) Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak denir.”

Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere kovuşturma aşamasında bilinçli olarak saklanan ve yurt dışında bulunan kimseye kaçak denir. Kaçakların yargılanmasına ilişkin düzenleme yeni bir düzenleme olup yeni Ceza muhakemesi Kanunu ile hukukumuza girmiştir. Bu kavramın düzenlenme nedeni yani gaip ve kaçak sanık olarak ayrıma gidilmesinin nedeni bilinçli olarak yargılamadan kaçan kimsenin gıyabında yargılama yapılmasını sağlayabilmek ve kaçak durumunda olan kimseye göre, yargılamadan kaçma gibi bir saiki bulunmayan gaip kimse açısından hak ihlaline engel olmaktır. Kaçak sanık hakkında soruşturma başlatılabilir ve buna müteakiben kamu davası açılabilir. Yine kaçak kimse hakkında kovuşturma yapılmasına karar verilebilir. Ancak bu kimsenin daha evvelinde sorgusu yapılmamış ise mahkumiyet kararı verilemez.

“Madde 247/3:Kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkûmiyet kararı verilemez. “

KAÇAKLIK KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN ARANAN ŞARTLAR

m.247/2: (Ek: 25/5/2005 – 5353/31 md.) Hakkında, 248 inci maddenin ikinci fıkrasında
belirtilen suçlardan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılmış olan şüpheli veya sanığın, yetkili Cumhuriyet savcısı veya mahkemece usulüne göre yapılan tebligata uymamasından dolayı verilen zorla getirilme kararı da yerine getirilemez ise, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme;
a) Çağrının bir gazete ile şüpheli veya sanığın bilinen konutunun kapısına asılmak
suretiyle ilânına karar verir; yapılacak ilânlarda, onbeş gün içinde gelmediği takdirde 248 inci maddede gösterilen tedbirlere hükmedilebileceğini ayrıca açıklar,
b) Bu işlemlerin yerine getirildiğinin bir tutanak ile saptanmasından itibaren onbeş gün

  • Öncelikle CMK m.248’de sayılan katalog suçlar kapsamında olması gerekir.
  • Soruşturma ya da kovuşturma başlatılmış olmalıdır.
  • Tebligat yapılmış olmalı ve buna rağmen yargılama katılmayan şüpheli veya sanık zorla getirtilme kararına rağmen yargılamaya katılmamalıdır.
  • Kaçak hakkında, mahkeme tarafından yargılamaya dahil olmasına dair çağrıyı içerir ilan verilmelidir.

Tüm bunlara rağmen mahkeme önüne gelmeyen kimse hakkında kaçak kararı verilir. Bundan sonrasında kaçak kişinin gıyabında tutuklama kararı verilebileceği gibi duruşmaya dahil olmasını sağlayabilmek adına mallarına tedbiren el koyulabilir ancak gaip sanık hakkında bu tedbire başvurulmaz zira gaip sanık, hakkında bir yargılama süreci olduğunu bilmemekte ya da yargılamaya kanunda belirtilen sebeplerden ötürü katılamamaktadır.

KAÇAKLIK KARARI VERİLMESİNİN SONUÇLARI NELERDİR?

Yukarıda gaiplerin yargılanma sürecinde hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına değinmiş idik.(CMK m.193/1). Ancak kaçak sanık hakkında yokluğunda duruşma yapılabilir bunun yanı sıra diğer kovuşturma işlemleri de yapılabilir. (CMK 247/3-4).

“(3) Kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkûmiyet kararı verilemez.
(4) Duruşma yapılan hâllerde kaçak sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir avukat görevlendirilmesini ister”

Mahkeme, sanık hakkında kovuşturma işlemleri yapabilir ancak, sorgusu yapılmayan kaçak hakkında hüküm verilemez. Buna dayanak oluşturan en temel kavram ise savunma hakkıdır. Savunma hakkının kullanılması en temel haklardan biri olup adil yargılama için vazgeçilmezdir.

GÜVENCE BELGESİ NEDİR?

Kovuşturma aşamasında bir hüküm verebilmek için kural olarak sanığın duruşmada hazır bulunması ve savunma hakkını kullanması gerekir. Ancak sanık veya şüpheli, tutuklanacağına dair korkusu nedeniyle yargılamaya katılmak istemeyebilir. Bu nedenle sanığın tutuklanmayacağına dair güvence belgesi verilebilir. Bu belge hem gaipler için hem de kaçaklar için verilebilir. CMUK’ta kaçaklar için güvence belgesi verilmesi öngörülmemiştir ancak CMK’da kaçaklara ilişkin yeni yapılan düzenleme ile güvence belgesi hususu da düzenleme bulmuştur. Güvence belgesi verilmesinin asıl amacı AİHS m.6 da düzenlenen adil yargılanma hakkına bağlı olarak hüküm verilmeden önce sanığa savunma hakkının tanınması mecburiyetidir. Anayasamızda da savunma hakkının adil bir yargılama için vazgeçilmez olduğu dile getirilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın36. maddesinde savunma hakkı;

“Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”

GAİP SANIK HAKKINDA GÜVENCE BELGESİ VERİLMESİ

CMK 246/1:(1) Mahkeme, gaip olan sanık hakkında duruşmaya gelmesi hâlinde tutuklanmayacağı hususunda bir güvence belgesi verebilir ve bu güvence koşullara bağlanabilir.

(2) Sanık, hapis cezası ile mahkûm olur veya kaçmak hazırlığında bulunur veya güvence belgesinin bağlı olduğu koşullara uymazsa belgenin hükmü kalmaz.

Gaip sanığa, kanunda yer alan tüm suç tipleri için ilişkin güvence belgesi verilebilir. Ancak kişi hakkında birden fazla mahkemede ceza yargılaması söz konusu ise mahkemelerden birinin vereceği güvence belgesi diğer mahkemede görülmekte olan yargılama açısından bağlayıcı değildir. Zira aksi mümkün olsa idi ceza mahkemelerinden birinde verilecek güvence belgesiyle bir başka ceza mahkemesinin yargılama yetkisine müdahale edilmiş olurdu.
Güvence belgesi verilmesi belli şartlara bağlı tutulabilir. Bu şartlar çoğunlukla adli kontrol hükümlerinin uygulanması yönünde olur. Örneğin güvence belgesi verilen ve tutuklanmayan sanık hakkında yurtdışına çıkma yasağı uygulanabilir.
Tutuklama yasağı olan hallerde güvence belgesi verilemez zira bu hallerde sanık zaten kanunen tutuklanmaz. Tutuklama yasağına tabi suçlara örnek olarak üst sınırı 2 seneden az suçlar ile adli para cezasını gerektiren suçlar bakımından tutuklama yasağı söz konusudur ve bu suçlar hakkında güvence belgesi verilmesi belgenin amacıyla ter düşer.

Uygulamaya bakıldığında gaip hakkında güvence belgesi verilmesi istisnadır. Gaip sanık hakkında güvence kararı verilebilmesi için hakkında bir kovuşturmanın olduğunu bilmesi buna rağmen tutuklanma korkusu nedeniyle yargılamaya katılmayı kabul etmemesi gerekir. Böylelikle gaip bir nevi gaip statüsüne geçiş yapar. CMK ile getirilen kaçak tanımı gaiplere ilişkin güvence belgesine dair hükümleri işlevsiz hale getirmiştir.

KAÇAK HAKKINDA GÜVENCE BELGESİ VERİLMESİ

Kaçaklar hakkında da güvence belgesi verileceğini yukarıda izah etmiş idik. Kaçaklar hakkında bu belgenin verilebilmesi için katalog suçlar içine girmesi gerekir, zira bir kimsenin kaçak olarak tanımlanabilmesi için bunun şart olduğunu daha öncesinde de dile getirmiştik. Buna bağlı olarak kaçak sanıklar hakkında verilecek güvence belgesi ancak bu suçlar bakımından mümkündür. Yine gaiplikte olduğu gibi kaçaklık durumunda da verilen belge hangi mahkeme tarafından verildiyse o mahkemedeki yargılama açısından hüküm ve sonuç doğurur. Başka bir ceza mahkemesinde devam eden yargılama açısından önem arz etmez. Tutuklama yasağı olan haller yine kaçak sanık açısından da güvence belgesi verilmesine engel teşkil eder.

GÜVENCE BELGESİNİN HÜKÜMSÜZ HALE GELMESİ

“CMK m.246/2:Sanık, hapis cezası ile mahkûm olur veya kaçmak hazırlığında bulunur veya güvence belgesinin bağlı olduğu koşullara uymazsa belgenin hükmü kalmaz.”

Hem gaip hem de kaçak kimse hakkında verilen güvence belgesinin hükümsüz hale gelmesi aynı koşullara bağlanmış olup bu durumların varlığında belge hükümsüz hale gelecektir.


Eğer gaip hakkında ya da kaçak hakkında bir mahkumiyet kararı verilmiş ise güvence belgesi hükümsüz kalacaktır. Ayrıca sanığın kaçma hazırlığında bulunması güvence belgesinin hükümsüzlüğüne neden olur ancak bu düzenlemede mantığa ters bir durum vardır. Sanığın kaçma hazırlığında olması tutuklama nedenlerinden biridir ve güvence belgesi de tutuklamanın söz konusu olabileceği durumlarda verilir. Tutuklama nedenlerinden biri olan sanığın kaçma hazırlığı içinde olması halinde güvence belgesinin hükümsüz hale gelmesi düzenlemenin işlevsiz hale gelmesine ve çelişkili bir durum yaratmasına neden olmuştur.
Bir diğer hükümsüzlük nedeni ise güvence belgesinde yer alan şartların yerine getirilmemesidir.

YAZAR

Stj. Av. Mehtap Ergün

NOT: Tarafımız sormak istediğiniz hususları Avukata Sor kısmımızdan sorabilirsiniz. Karal Hukuk Bürosu olarak İstanbul Büyükçekmece merkezli ofisimizde alanında uzman kadromuz ile sizlere hizmet vermekteyiz.

KAYNAKÇA:
http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2011-92-670
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/789214

Leave a Reply:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir