Basın iş çalışanlarının haklarını düzenleyen Basın İş Kanunu; Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki “işçi” tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır.
Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir.
Avukatlık mesleğini icra edenlerin yaptığı meslek her ne kadar kamu hizmeti sayılsa da avukatlar tam manasıyla kamu görevlisi sayılmazlar. Avukatların kamu görevlisi sayılmaları hususu avukatların cezai sorumluluğu ve avukata karşı işlenen suçlardaki cezai sorumlulukta önem arz eder.
Avukatlar Ceza Kanunu dışındaki diğer mevzuatlarda “kamu görevlisi” olarak nitelendirilmezler. İdare hukuku esaslarına bakıldığında avukatlık mesleği bağımsız olarak yürütülen serbest bir meslektir. Zira bu hususu Avukatlık Kanunu’nun avukatın mahiyetini düzenleyen 1. Maddesi de açık bir biçimde düzenlemiştir
Kurucu avukatımız Av. Burhan Karal, uzun yıllar İngiltere’de Conveyancing ve Immigration International Business Relation konularında çalıştıktan sonra 2000 yılında İstanbul Büyükçekmece’de Karal Hukuk Bürosunu kurarak faaliyete başlamıştır
Kurucu avukatımız Av. Burhan Karal, uzun yıllar İngiltere’de Conveyancing ve Immigration International Business Relation konularında çalıştıktan sonra 2000 yılında İstanbul Büyükçekmece’de Karal Hukuk Bürosunu kurarak…
Kurucu avukatımız Av. Burhan Karal, uzun yıllar İngiltere’de Conveyancing ve Immigration International Business Relation konularında çalıştıktan sonra 2000 yılında İstanbul Büyükçekmece’de Karal Hukuk Bürosunu kurarak faaliyete başlamıştır
Öncelikle bu iki kavram devletlerin yargı egemenliğiyle ve yargı bağımsızlığıyla doğrudan ilintilidir.
Bir devletin yargı makamları tarafından verilen hükümler o devletin egemenlik sınırları içinde kendini gösterir. Yani herhangi bir ülkede verilen hüküm çerçevesinde başka bir ülkenin icra organları doğrudan harekete geçemez.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir. 6100 sayılı Kanun’un 107. maddesine göre,
“(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
Ülkemizin ve dünyamızın şu anda mücadele vermiş olduğu Koronavirüs nedeni ile kira sözleşmeleri ne olacak diye tarafımıza sıklıkla sorular gelmektedir. Bu soruları aşağıda kısaca cevaplandırdık.…
SERİ YARGILAMA USULÜ Bu yazımızda hukuk sistemimize 17 Ekim 2019 Tarihi itibariyle giren 01 Ocak 2020 Tarihi itibariyle ise uygulanmaya başlanacak olan seri yargılama usulünü…
YABANCI ÜLKELERDE VERİLEN BOŞANMA KARARLARININ TANINMASI Tanıma, yabancı mahkeme kararlarının kesin hüküm vasfının Türkiye’de kabul edilmesidir. Türk hukukuna göre kesinleşmiş ve uyuşmazlığı nihai olarak çözen…