Avukatlık mesleğini icra edenlerin yaptığı meslek her ne kadar kamu hizmeti sayılsa da avukatlar tam manasıyla kamu görevlisi sayılmazlar. Avukatların kamu görevlisi sayılmaları hususu avukatların cezai sorumluluğu ve avukata karşı işlenen suçlardaki cezai sorumlulukta önem arz eder.
Avukatlar Ceza Kanunu dışındaki diğer mevzuatlarda “kamu görevlisi” olarak nitelendirilmezler. İdare hukuku esaslarına bakıldığında avukatlık mesleği bağımsız olarak yürütülen serbest bir meslektir. Zira bu hususu Avukatlık Kanunu’nun avukatın mahiyetini düzenleyen 1. Maddesi de açık bir biçimde düzenlemiştir
Şahsi cezasızlık sebepleri suç işlendiği anda var olan sebeplerdir, bu sebepler failin cezalandırılmasına engel olan şahsa bağlı sebeplerdir. Yapılan fiille, suçun maddi ve manevi unsurları tamamlanmış, suç vücut bulmuş, ancak fiili icra eden şahıstan kaynaklanan nedenlerden ötürü suç cezalandırılamaz. Şahsi cezasızlık halinin varlığı durumunda hakim, cezada indirim yapma ve ceza vermekten vazgeçme taktir yetkisine sahiptir. Şahsi cezasızlık hali kanunumuzda tek bir maddede düzenlenmiş olmayıp, kanunun farklı maddelerinde düzenlenmiştir.
Kara paranın aklanması suçu, diğer bir deyiş ile suç gelirlerinin aklanması suçu tanım olarak, hukuka aykırı yollardan kazanılmış olan gelirlerin değerini mümkün olduğunca koruyarak, yetkililerin dikkatini çekmeyecek ve kullanılabilirliğini arttıracak şekilde düzenleyerek veya hukuka uygun hale getirerek, başka varlıklara dönüştürülmesi işlemidir.
yöneticilerden oluşan yönetim kurulunun yönetim ve temsil ödevini gereği gibi ve sadakatle yerine getirmediği durumlarda sorumluluk davası ile karşılaşma ihtimali söz konusu olabilecektir. Konu ile ilgili olan sorumluluk halleri ise, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesinde düzenlenen sorumluluk hükümleri ile Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde 2. fıkrasında hükümlerinde düzenlenen sorumluluk halleridir. İlgili yasal düzenlemeler incelendiğinde, anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun yalnızca vergi alacağı bakımından değil aynı zamanda vergiye bağlı alacaklar da dahil olmak üzere bütün amme alacaklarını içine alan geniş bir sorumluluk hali olduğu görülmektedir.
Özel hastaneler Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu gibi genel mevzuatın yanı sıra pek çok özel mevzuat çerçevesinde de düzenlenmiştir. Bunlar; HHK, HHY, ÖHK, ÖHK, ÖHY, TŞS, TİHK ve Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliktir. Yukarıdaki yazılı kanun ve yönetmeliklere uyarınca pek çok özel hastane açılmıştır.
Kuzey Marmara Otoyolu gibi özel işletmelere ait olan otoyollarının ağır ihmalinden kaynaklanan zararlardan dolayı zarara uğrayan vatandaş, işletmeye karşı ve/veya sorumluluğu olan Karayollarına karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir ve zararının karşılanmasını talep edebilir.
İşyeri bakımından 30 veya daha fazla işçinin çalışıyor olması, işçi bakımından ise en az altı aylık kıdeminin olması ve belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyor olması şartları mevcutsa bu iş ilişkisi iş güvencesi kapsamındadır. Yeraltı işlerinde çalışan işçilerde ise kıdem şartı aranmayacaktır.
İtirazın iptali davası nedir sorusunun cevabı; Alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlu tarafından 7 günlük icra itiraz süresinde itiraz edilmesi durumunda itirazın iptal edilmesi için açılan davadır.
Reddi miras diğer bir değişle mirasın reddi nedir? Sorusunun cevabı; Miras bırakanın ölümü ile geride kalan yasal ve kanuni mirasçılarının, miras bırakana ait tereke kapsamındaki her türlü aktifi ve pasif malvarlığını reddetmesidir.
Gaiplerin yargılama sürecine ilişkin düzenlemeler Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 244-246 maddelerinde düzenlenmiştir. Gaip sanık hakkında bir yargılama olduğunu bilmeyen veyahut aşağıdaki sebeplerden ötürü yargılamaya katılamayan kişiye denir. İradi ve bilinçli olarak yargılamadan kaçan kişi kaçak sanık olarak adlandırılır.